Kulak Burun Boğaz konusunda uzman hekimler tarafından hazırlanmış blog sayfasındasınız.

Op. Dr. Tamer Haliloğlu tarafından yazılmış ve kontrol edilmiştir.

Rinoplasti (Burun Estetiği) Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Rinoplasti, burnun şeklini değiştiren cerrahi bir işlemdir. Rinoplastinin amacı, burnun görünümünü değiştirmek, nefes alma işlevselliğini geliştirmek veya her iki yönü aynı anda ele almak olabilir.

Burun yapısının üst kısmı kemikten, alt kısmı ise kıkırdaktan oluşur. Rinoplasti kemiği, kıkırdağı, cildi veya bu üç unsurun herhangi bir kombinasyonunu değiştirme kapasitesine sahiptir.

Ameliyatsız Burun Estetiği Mümkün mü?

İçindekiler

Son zamanlarda sıkça sorulan sorulardan biri şu; ameliyatsız burun estetiği mümkün mü?

Rinoplasti, kelime anlamı olarak burundaki şekil bozukluğunun cerrahi müdahale ile düzeltilmesidir. Hastanın yüz özelliklerine göre planlanan burun estetiği; Kemik, kıkırdak, yumuşak doku ve cilde şekil veren kalıcı bir müdahaledir. Bu açıdan bakıldığında ameliyatsız burun estetiği bilimsel kriterlere göre mümkün değildir.

 

Estetik cerrahi alanındaki son gelişmelerle birlikte dolgu maddeleri ile burun yapısında küçük çaplı, kalıcı olmayan değişiklikler yapılabilmektedir. Bu yöntemlerin ne kadar geçerli ve güvenilir olduğu halen tartışma konusudur. Geçici düzeltme çözümleri sunan bu yöntemler her burun yapısına uygun olmayabilir. Örneğin nefes alma sorununa yol açan septum eğrilikleri gibi anatomik sorunların burun dolgusu ile ortadan kaldırılması mümkün değildir.

 

Kişi kalıcı çözüme ancak burun estetiği ameliyatı. Bu konuda hastanın ne istediğine karar vermesi ve bilinçli hareket etmesi önemlidir. Ameliyattan korkan hastalar bu yöntemi merak etseler de kalıcı bir yapısal çözüm getirmenin mümkün olmadığını unutmamak gerekir. Hastalar ancak doktorlarına güvenerek ve ameliyat hakkında bilgi sahibi olarak bu korkuları yenebilirler.

 

Bilimsel kriterleri göz ardı ederek ticari kaygılarla ameliyatsız burun estetiğinin mümkün olduğunu iddia etmek de tıp etiğine aykırıdır.

 

Burun Estetiği Ameliyatı Sonrası Masaj

Burun estetiği ameliyatından bir hafta sonra hastalarımıza burun üzerine yerleştirilen alçı alındıktan sonra masaj yapılmasını öneriyorum. Bunun ne faydası var?

 

Burun yüzümüzün orta hattında yer alan kemik kıkırdak dokusu üzerinde deriyle kaplı bir organdır. Ameliyat sırasında kemik ve kıkırdaklara şekil vermek için bu deri tabakasını, onu besleyen damarsal lenf dolaşımını bozmadan çıkarıyoruz. Bu, iç mekanda çalışmayı kolaylaştırır. Burun estetiği ameliyatı bittikten ve gerekli şekil oluşturulduktan sonra cilt dokusu bu tabakaya yapıştırılarak kırık kemik dokuları doğru şekilde kaynaştırılır ve alçı uygulanır, böylece cilt ile ameliyat dokusu arasında fazla sıvı birikerek ödem oluşur. .

 

Bir hafta sonra kemik biraz kaynayıp diğer dokular yapışınca alçı çıkarılır. Daha sonraki süreçte burun hafif ödemli ve şiş bir hale gelir.

 

Bunun iki nedeni var:

Birincisi alçı çıkarıldıktan sonra üzerlerindeki baskı kalkınca dokuların şişmesi ve ciltteki damar ve özellikle lenf dolaşımının azalmasıdır.

Bu aşamadan sonra ağızdan alınan ödem çözücü ilaçlarla birlikte masaj yapılması iyileşme ve ödemin azaltılması açısından oldukça faydalıdır. Masajın amacı burnun arka kısmındaki derinin lenf dolaşımını arttırmak ve hemen altında sıvı birikmesinden kaynaklanan ödemi atmaktır.

 

Böylece oluşan kemik ve kıkırdak doku ile üzerine yerleştirilen burun sırtındaki deri arasında sıvı ve ödem birikmesi en aza indirilir ve ameliyat sırasında oluşturulan şekil korunur. Bu nedenle masajın burun sırtındaki deriye, üç ayrı bölgeye lenf dolaşımı sağlanacak şekilde yapılması tavsiye edilir.

 

Burun estetiği ameliyatı sırasında burnun arka kısmındaki deriyi kaldırırken ve burun kemiğini kırarak ona şekil verirken dikkatli olmak ve bu anatomik dokulara zarar vermemek de çok önemli iyileşmeye yardımcı olan bir faktördür. Bu yüzden daima derinin muskuloaponörotik tabakasına yani vasküler sinir lenf dolaşımına zarar vermeden diseksiyon yapıyorum ve tünel tekniği ile kemik yaparak bu dokulara daima minimum zarar vermeye çalışıyorum.

 

Böylece operasyon sonunda göz altındaki şişlik ve morarma minimum düzeyde olurken, alçı sonrası masaj ihtiyacı da minimum düzeyde kalıyor.

 

Oluşan kemik ve kıkırdak doku ile üzerine yerleştirilen burun sırtındaki deri arasında sıvı ve ödem birikmesi en aza indirilir ve ameliyat sırasında oluşturulan şekil korunur. Bu nedenle masajın burun sırtındaki deriye, üç ayrı bölgeye lenf dolaşımı sağlanacak şekilde yapılması tavsiye edilir.

 

Burun estetiği ameliyatı sırasında burnun arka kısmındaki deriyi kaldırırken ve burun kemiğini kırarak ona şekil verirken dikkatli olmak ve bu anatomik dokulara zarar vermemek de çok önemli iyileşmeye yardımcı olan bir faktördür. Bu yüzden daima derinin muskuloaponörotik tabakasına yani vasküler sinir lenf dolaşımına zarar vermeden diseksiyon yapıyorum ve tünel tekniği ile kemik yaparak bu dokulara daima minimum zarar vermeye çalışıyorum.

 

Böylece operasyon sonunda göz altındaki şişlik ve morarma minimum düzeyde olurken, alçı sonrası masaj ihtiyacı da minimum düzeyde kalıyor.

 

 

Rinoplastide Tampon

Burun estetiği ameliyatında hastalarımın ameliyat öncesi en büyük korkusu buruna konulan tamponlardır. Özellikle geçmişte ameliyat olmuş hastaların anlattığı hikayeler şehir efsanesi gibi yayılmış, hastaları ameliyat öncesinde hep korkutmuştur.

 

Aslında durum nedir? Neden böyle bir korku?

 

Cevap basit. Burun ameliyatının ilk yıllarında en büyük sorun ameliyat sonrası burun kanaması ve bunun yol açtığı iyileşme sorunlarıydı. Bu kanamayı durduracak ve oraya baskı yapacak malzemeler neredeyse tarih boyunca kullanılmıştır.

 

Burun estetiği gibi özel ameliyatlarda kullanılan malzemeler gelişmeyince, bir iki gün burunda bırakılan yağlı bezler kullanıldı. Bunların cerrahiye uygunluğu uzun yıllar kullanılmasına olanak sağlamıştır. Cerrahi olarak kolaylık sağladılar ama bu hastalarda öyle olmadı. Operasyondan bir veya iki gün sonra alınan bu yağlı, özellikle antibiyotik emdirilmiş gazlı bez, yapışıklıklara neden oldu ve hastaların alınırken ağrı hissetmesine neden oldu.

 

Son yıllarda biyomateryal sektöründeki gelişmeler ve hasta konforundaki gelişmelerle bu rahatsızlıklar ortadan kaldırılmıştır. Son yıllarda halk arasında silikon tampon olarak adlandırılan, hava yolu içeren ve hastaların nefes almasını sağlayan Silikon Burun Bölmesi adı verilen malzemeler kullanılmaktadır. Bu hastalara büyük kolaylık sağladı.

 

Operasyon sonrasında özellikle burun estetiği gibi özel bir müdahale sonrasında burunda destek sağlayarak hafifliği ve nefes almaya yardımcı olmasıyla görünmez olmasına neden olurlar. Hatta bazı merkezlerde ve doktorlarda tamponsuz burun ameliyatı olarak lanse ediliyor. Burun estetiği ameliyatı görüşmelerimde öncelikle burun tamponu ile ilgili korkuları ortadan kaldırmaya çalışıyorum. Hastalarım silikon tamponlar çıkarıldığında hiçbir şey hissetmediklerinde söylenenleri tam olarak anlamaya başladılar.

 

Diğer yağlı bezler kadar olumlu söylenti şehir efsanesi gibi yayılmaya başladığında hastalar ameliyat görüşmesine daha az kaygıyla gelmeye başlayacaklar.

 

Rinoplastide Hangi Değişiklikler Olur?

Son on yılda özellikle İstanbul'da burun estetiği toplantılarının uluslararası ilgiyle artması bu konuda doğru yolda olduğumuzu gösterdi. Burun estetiğinde öncü olan başarılı meslektaşlarımızın öncülüğünde yapılan toplantılara özellikle Avrupa'dan gelen katılımcıların ilgisinden hepimiz memnun kaldık.

 

Peki ne oldu da bu ilgiyi gördük?

 

Bunların başında burun estetiği ameliyatlarında anatominin ve bu anatominin fonksiyonlarının korunmasının amaçlanması gelmektedir. Artık burnun tüm anatomik yapılarına önem verilerek ve mümkün olduğunca korunarak yapılan ameliyatların başarısı arttı. Bu, yalnızca kısa vadeli sonuçlar elde etmemizi değil, aynı zamanda uzun vadeli iyi sonuçlar da elde etmemizi sağladı. Ameliyat tekniği ne olursa olsun, ister açık teknik burun estetiği yapın ister kapalı teknik burun estetiği yapın, dokuya ve anatomiye saygı bize çok şey kazandırdı.

 

Yeni teknik ve yaklaşımlar getiren başarılı meslektaşlarımız aynı zamanda ameliyat sırasında kullanılan yeni aletlere de öncülük edip isim verdiler. Bunun ülkemizin tanıtımı ve hasta turizmi açısından çok faydalı sonuçları olacak, zaten iyi olan ülkemiz ilacının dünyada tanıtılmasını sağlayacaktır.

 

Burun Estetiğinde Yeni Gelişmeler

Burun, yüzümüzün ortasında yer alan ve nefes almamızda en önemli işlevi yerine getiren organlarımızdan biridir. Aynı zamanda yüzümüzün şeklini ve ifademizi de belirler.

 

Burun ameliyatı yapılırken dikkat edilmesi gereken şey bu organın fonksiyonlarının korunmamasıdır. Burun sırtımızdaki kıkırdakları bir arada tutarak dış sıcaklık değişimlerine en açık bölgede bulunan burnumuzun dolaşımının çok soğuk havalarda bozulmamasını sağlarlar. Sırtımızdaki burun şeklinin oluşmasında önemli görevleri vardır.

 

Burun estetiği. Bu konservatif ameliyat artık burun estetiği ameliyatlarında da kullanılıyor. Preservation rinoplasti, Koruyucu rinoplasti, Filtresiz rinoplasti gibi isimler de verilmektedir. İster kapalı rinoplasti, ister açık rinoplasti olsun her iki teknikle de yapılabilen bir ameliyattır. Artık burun sırtının hem kemik hem de kıkırdak kısmı ameliyatla çıkarılmıyor, burun sırtı tamamen korunarak düzleştiriliyor. Bu tekniğin avantajı hem burunda korunması gereken anatomik bölgelerin korunması hem de özellikle fotoğraf çekilirken burnun doğal ışık açılarının korunmasıdır. Yıllardır burun estetiği yaparken doğallığını korumaya çalıştığım özelliklerin yeniden öne çıkıp yaygınlaşması sevindiriciydi.

 

Özellikle fonksiyonel yapısı bozulmamış hastalarda bu koruyucu özelliklerin kullanılması önemlidir. Örneğin burnun arka kısmında bulunan ve her iki burun kanadına kadar uzanan bağ dokuları buna dahildir. Özellikle kemiklerin üzerindeki kıkırdak ve zar tabakalarının korunması iyileşme sürecine büyük katkı sağlar.

 

Burun Estetiği ve Psikolojisi

Burun estetiği olacak hastalarımdan gelen soruları derleyerek ameliyat olacak hastalarıma bazı hatırlatmalar yapmak istedim.

 

Ameliyata karar vermeden önce doktorunuzla detaylı olarak görüşmelisiniz. Burnunuza yapılacak şekil değişiklikleri için gerekli açıklamaları aldıktan sonra beklentilerinizi fizyolojik yapınızın izin vereceği sınırlar içerisinde tutmanız faydalı olacaktır.

 

Zorlanacak fiziksel ve fizyolojik sınırlar ileride daha büyük sorunlara neden olabilir. Öncelikle burun yapınıza göre doktorunuzun söyleyeceklerini ve yapacaklarını dikkatle dinleyin. Teknoloji çok geliştiği için artık herkes çeşitli uygulamalarla fotoğraflar üzerinde oynayarak burnunuzun daha sonra nasıl görüneceğini anlatan görseller oluşturabiliyor.

 

Ancak her zaman söylediğim bir gerçek var ki dokularda, özellikle de insan dokusunda asla matematik yoktur. Tıbbın ilk yıllarında hocalarımızın hep söylediği şey “iki kere iki dört etmez”di.

Gittiğiniz merkeze veya doktora bağlı olarak ameliyat öncesi çeşitli fotoğraf teknikleri veya çekimlerle bazı simülasyonlar yapılabilir. Bunlardan en gelişmişi ve en basiti aslında aynı sonucu verecek ve size sunulan şekil her zaman beklentiye yakın sonuç olacaktır. Asla aynı olamaz.

 

Bu nedenle ister genellikle ameliyat maliyetine yansıyacak olan çok pahalı bilgisayarlarla donatılmış bir simülasyon kullanılsın, ister çok daha basit bir uygulama kullanılsın, hastalar açısından sonuç değişmiyor. Burada önemli olan doktorunuzun fizyolojinize ve fiziksel görünümünüze göre yapacağı detaylı açıklamadır.

 

Herkesin burun yapısına ve yaşına göre kıkırdak ve kemik yapısının gelişimi farklıdır. Ameliyat planlanırken tüm bunlar dikkate alınmalıdır. Mesela genç hastalarımda hep farklı plan yapıyorum.

 

Özellikle kıkırdak şekillendirme önemli bir yere sahiptir ve burun ameliyatı kıkırdak gelişimine göre planlanıp yapılmalıdır. Burun derisi kalın veya ince olan hastalarda da bu durum söz konusudur. Ne yapacağınızı önceden ayrıntılı olarak planlamak her zaman gereklidir.

 

Bir diğer önemli durum ise hastalarımızda solunum yollarında kemik eğriliğinin deviasyonudur. Eğer deviasyon ameliyatı Estetik cerrahiye eklenecekse burun giriş planının ve kesisinin buna göre yapılması gerekmektedir.

 

Örneğin bu her zaman ameliyat süresini yarım saat kırk beş dakika uzatacak, estetiğe bir de nefes alma ameliyatı eklenecektir. Bu nedenle burun estetiği olacak hastalarıma tavsiyem; Ameliyat öncesi yapmanız gerekenler konusunda doktorunuzdan detaylı bilgi alın. Burnunuzun daha sonra bilgisayar programıyla nasıl görüneceğine dair görsel simülasyonlar size sadece fikir verir, asla aynısını beklemeyin. Fiziksel görünümünüz, yüz şekliniz ve burnunuzun anatomik özellikleri her zaman sonuca yansıyacaktır. Beklentilerinizi buna göre belirlemeyi unutmayın. Herkese aynı burnu yapan, aynı tekniği uygulayan cerrahları tercih etmeyin. Çünkü her insan gibi her burun da farklıdır, kendine özgüdür ve estetik ameliyatlarda bu özgünlüğün korunması gerekir.

 

Burun Ameliyatı Sonrası Spreyler

İster rinoplasti, ister burun bölme eğriliği (deviasyon) ameliyatı olsun hastalarımıza burun spreylerini öneriyoruz. Silikon burun yarıkları yani burun tamponları olduğu için ameliyattan sonraki beş gün boyunca burun içerisine herhangi bir şey yapılması önerilmez.

 

Silikon burun yarıkları hastaların burun tamponu gibi hissetmediği ve oldukça konforlu olan malzemelerdir. Hatta tamponsuz burun ameliyatı olarak lanse edildiler. Bu silikonları aldıktan sonra hastalarımıza burun spreylerini öneriyoruz. Bunun nedeni ise burun içinin yıkanıp temizlenmesi ve burun mukozasının temizleme ve nemlendirme görevine devam edilmesidir. Eğer burun etlerine de müdahale edilmişse ve özellikle radyofrekans gibi burun etlerini küçültme işlemleri yapılmışsa, iyileşen dokulardan dolayı bir miktar mukus kalıntısı kalacaktır.

 

Burun etlerinin küçülen kısımları, burundaki sıcaklık ve nemin etkisiyle jöle kıvamına gelir. Burun yıkama spreyleri bu dokuların kolaylıkla temizlenip imha edilmesine yardımcı olur. Ameliyat sonrası pansumanlar sırasında bu jöle benzeri dokuları nazal endoskop ve aspiratör yardımıyla topluyoruz ve hastalara burun sulama spreylerini bol miktarda kullanmalarını öneriyoruz. Böylece jöle kıvamındaki dokular kurumadan ve kabuk oluşturmadan zamanla uzaklaştırılır.

 

Tamponlar boşaltıldıktan sonra hastalar nefes almada oldukça rahatlar. Ancak bazen iyileşen dokulara bağlı olarak ödem ve doku döküntüleriyle birlikte burun tıkanıklığı hissedebilirler. Böyle zamanlarda burun spreylerinin yanı sıra burun spreylerini de öneriyoruz. İyileşmenin tam anlamıyla gerçekleşeceği üç hafta sonuna kadar ameliyat sonrası pansumanlarda temizleme, yıkama ve temizleyici burun spreylerine, bazen de açma burun spreyleriyle devam etmek gerekir. Böylece sağlıklı nefes alan, açık bir burna sahip oluruz.

 

Yaz Aylarında Burun Estetiği Ameliyatı

Yaz aylarında burun estetiği ameliyatı yapılabilir mi?

 

Hastalarımdan en sık sorulan sorulardan biri bu, oysa havanın çok sıcak, nemli olması gibi mevsimsel değişkenler burun ameliyatlarını etkilemiyor.

 

Elbette her ameliyatta olduğu gibi burun ameliyatlarında da dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Yaz aylarında dikkat etmeniz gereken en önemli şeylerden biri kendinizi güneş ışınlarından korumaktır. Ayrıca tatil sezonu nedeniyle hastalarımızın bronzlaşma, havuz, deniz gibi aktivitelerde dikkatli olmaları gerekmektedir. Ameliyat sonrasında güneş ışınlarının kuvvetli olduğu 10:00 – 17:00 saatleri arasında burnun direkt güneş ışığına maruz kalmaması gerekmektedir. Ayrıca güneş gözlüğü kullanımının mümkün olmadığı durumlarda güneşe çıkarken şapka tercih edilmelidir.

 

Operasyon sonrası belirleyeceğimiz kritik sürenin ardından denize girebilirsiniz. Ancak hastaların havuz ve deniz suyuyla direkt temasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Yaz aylarında iş yükünün azaltılması ve tatil dönemine girilmesi burun estetiği sonrası dinlenme dönemi için de idealdir. Özellikle yurtdışındaki hastalarım yaz aylarında ameliyat olmayı tercih ediyor.

 

Hem tatili hem de burun ameliyatlarını aynı anda ortadan kaldırarak yazın tadını çıkarıyorlar. Tavsiyelere uyulduğu takdirde yaz aylarında yapılan burun estetiği ameliyatının herhangi bir riski bulunmamaktadır.

 

Burun Estetiği Ameliyatı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Burun ameliyatı bazılarının korktuğu, bazılarının ise sabırsızlıkla beklediği bir ameliyattır. Peki burun ameliyatının ne olduğunu, neden yapıldığını ve işleminin ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız doğru yerdesiniz. Burun Estetiği Ameliyatı ile ilgili en sık sorulan soruları sizler için yanıtladık.

 

Rinoplasti Olursam Burnum Çöker mi, Düşer mi?

Burun estetiği ameliyatı olan hastaların en büyük korkularından biridir. Burnun çökmesine ya da düşmesine neden olan en büyük hatalardan biri de burnun arka kısmındaki kemiğin gereğinden fazla alınmasıdır.

 

Burnun arka kısmındaki kemiğin aşırı alınmasıdır. Burun ucunun düşmesi, uçtaki kıkırdakların aşırı çıkarılmasıdır. Bu nedenle burun şeklini belirleyen bu bölgelerde çalışırken ameliyatın bilimsel tekniklerine uymak gerekir. burun estetiği ameliyatları.

 

Özellikle daha önce burun bölümü eğriliği deviasyon ameliyatı geçirenlerde burun ucu çökme riski çok yüksektir. Bu nedenle burun ucuna mutlaka destek kıkırdak konulması gerekmektedir. burun estetiği Daha önce burun estetiği geçirmiş olanlar için. Daha önce burun estetiği ve düzeltme ameliyatı olmuş kişilerde burnun arka kısmına çok dikkat etmek gerekir, burun sırtındaki kemik ve kıkırdak yapının gereğinden fazla çıkarılması durumunda burun çökmesi tehlikesi ortaya çıkar.

 

Bunun dışında ilk kez burun estetiği olacak kişiler için burun estetiği bilimsel cerrahi tekniklere uygun olarak yapıldığı takdirde böyle bir risk hiçbir zaman görülmeyecektir.

 

Doğal Bir Burun İstiyorum. Estetiğim Olduğu Anlaşılır Mı?

Burun estetiği ameliyatı sonrası sabah kalktığınızda aynaya baktığınızda burun estetiği olduğunuzu hatırlamıyorsanız doğal bir burnunuza sahipsiniz demektir. Doğal burun estetiği sonucu almanın en önemli kurallarından biri de yüz şekline uygun burun yapmaktır. Her burnun kendine has anatomik özellikleri vardır. Ve bu anatomik özellikler burnun şeklinin belirlenmesinde önemli rol oynar.

 

Ameliyat sırasında yapılabileceklerin sınırları, doğal bir burun elde etmek için burnun anatomik sınırları içerisinde kalarak ameliyat sırasında burnu şekillendirecek manevraların yapılması çok önemlidir. Ameliyat görüşmesine gelip başkasına ait burun şeklini gösteren ve o şekilde sonuç isteyen hastalarla bu konuyu çok dikkatli konuşmak gerekir. Çok hoş görünen burun şekli başka bir yüzde pek hoş görünmeyebilir. Rinoplasti sonrası doğal estetik ve fonksiyonel bir “Nefes” sonucu elde etmek istiyorsanız yüz ve burun anatominizin sınırlarına saygı göstererek hareket etmelisiniz. Böylece ameliyat sonrasında hem hoş bir sonuç elde edecek hem de ilk bakışta burun estetiği olduğunuz anlaşılamayan bir görünüme sahip olacaksınız.

 

Burun Estetiği Sonrası Yüzümde Şişlik veya Morarma Olur mu?

Her burun estetiği ameliyatı sonrasında burunda, göz altlarında ve yüzde çok düşükten çok ileri düzeye kadar şişlik ve morarma görülebilir. Bunun minimum düzeyde olmasını sağlamak, cerrahın kullandığı teknik ve aletlerle ilgilidir. Son yıllarda geliştirilen teknikler ve burun estetiğinde kullanılan aletler sayesinde bu durum en alt seviyeye çekilmeye çalışılmaktadır.

 

Burun altında şişlik ve morluk oluşmasının nedenlerinden biri de burun yan kemiğinin şekillendirilerek düzeltilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu düzeltme soğuk bir bıçak kullanılarak ya da ultrason dalgaları ile PIEZO gibi kemik düzleştirici aletler kullanılarak yapılır. Her iki durumda da doku hasarına bağlı olarak kanama ve sonrasında şişlik ve morarma meydana gelebilir. Şişliği ve morluğu arttıran en önemli sebep kemiğin şekillenmesi değil, kemiğe yapışan periosteum adı verilen zarın hasar görmesidir.

 

Tüm bunları yaparken kemiğe yapışan kemiğe en az zarar verecek teknik veya aletler kullanılırsa şişlik ve morarma minimum düzeyde olacaktır. “Şişme morarmadan burun estetiği” ameliyatı reklamları genellikle hastaları cezbetmeye yönelik manevralardır. Burun estetiği ameliyatınızın sonunda piezo gibi en az hasara neden olan aletler kullanılsa da vücudunuzun bazı özellikleri de “cildin ince olması” gibi şişlik ve morlukları artıran bir neden olabilir.

 

Burun estetiği sonrasında göz altlarında hafif şişlik ve morarma olacaktır.

 

 

Burun ameliyatları sadece estetik amaçlı mı yapılır?

Burun ameliyatları 2 farklı sebeple yapılır, birincisi estetik amaçlı ameliyatlardır ve amaç burnun dış görünüşünü değiştirmektir ve görselliği iyileştirmek için yapılır buna Rinoplasti denir. Latince Rhino nazal plasti, biçimlendirmek yani burnu şekillendirmek anlamına gelen plasein kelimesinden gelmektedir.

 

Diğer bir sebep ise burnun mevcut yapısal problemlerini çözmek, burnun yapması gereken ama bir daha yapamadığı görevleri yeniden aktif hale getirmek amacıyla burnun iç kısımlarına yapılan Rekonstrüktif adı verilen burun ameliyatlarıdır. septoplasti denir.

 

Septorinoplasti ise hem estetik cerrahi hem de burnun fonksiyonunu yeniden kazandırmaya yönelik tek seferlik bir operasyondur ve ülkemizde yaygındır.

 

 

Başarılı bir burun ameliyatının kriterleri nelerdir?

Bir burun ameliyatının başarılı sayılması için üç kurala uyulması gerekir; hastaların ilk ve öncelikli talebi burun şeklinin doğal ve güzel bir görünüme sahip olmasıdır. İkincisi ise zamanla iyileşip oturacağı için hastayı rahatsız edecek herhangi bir deformasyonun olmamasıdır. Üçüncüsü ise burnumuzun en önemli fonksiyonu olan nefes alma özelliğinin korunmasıdır. Bu üç temel kural yerine getirilirse hem operasyon başarılı olur hem de hastaların memnun olacağı bir sonuç elde edilir.

 

 

Ameliyatlar genel anestezi ile mi yapılıyor?

Burun ameliyatlarının her zaman genel anestezi altında yapılmasını öneriyoruz ve yapıyoruz.

 

Ameliyattan sonra alçı, bandaj ve tampon kaç günde çıkarılır?

Ameliyat sonrası 1 gün hastanede istirahat eder, ameliyattan çıkar çıkmaz hem bandaj hem de alçı uygulanır. Alçı bir hafta sonra çıkarılır ve çıkarıldığında hasta burnunun şeklini görebilir, çıkarıldığında ödemi önlemek için birkaç gün doku renginde bandaj takılabilir ancak bu zorunlu değildir. . Çok fazla şişlik ve morluk yoksa belirli burun masajları yapılır ve başka bir işleme gerek kalmaz.

 

 

Burun estetiği sonrası şişlik ve morarma neden oluşur?

Burun estetiği ameliyatı sonrasında zaman zaman göz altlarında şişlik ve morluklar oluşabilmektedir. Bu durum cerrahi sürecin kendisinden kaynaklanmaktadır. Piyasada bu olguya ilişkin çok sayıda öneri dolaşıyor. Spesifik olarak, rinoplasti geçiren kişilerde burun kemiklerinin şekillenmesi, ameliyattan sonraki ikinci veya üçüncü günde şişlik ve morarmaya neden olabilir. Ne yazık ki bu etkiler kaçınılmaz bir sonuçtur.

 

Cerrahın kullandığı teknik ne olursa olsun, burnun yeniden şekillendirilmesi için kemik yapısında gerekli değişiklik yapılmasına bağlı olarak bu tür değişikliklerin kemiklerin içinde gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Sonuç olarak göz altındaki şişlik ve morarma, ödem ve olası reaksiyonlar nedeniyle birkaç gün devam edebilir. Bu sorunları hedef alan çeşitli kremler ve ilaçlar bulunmasına rağmen, bu ürünleri kullananlarla kullanmayanlar arasındaki fark minimum düzeyde kalıyor. Bu nedenle ameliyat sonrası dönemde hastalar için en avantajlı uygulama bol su tüketerek uygun hidrasyonun sağlanmasıdır.

 

Yüzdeki morluklar kaç günde kaybolur?

Esas iyileşme süresi ameliyattan sonraki 1 haftadır. Şişlik ve morluklar 1 hafta sonra geçeceğinden kişi bu sürenin ardından normal hayatına dönebilir. Bazı durumlarda bu süre uzayabilir ancak bu nadirdir. Genellikle burun estetiğinden 3 hafta sonra burnunuz düzelir ve normalde yaptığınız her şeyi yapabilirsiniz. Gözlük kullanan hastalarda bu süreden sonra gözlüklerini takabilir, spor yapabilir veya yüzmeye gidebilirsiniz. Burnun tamamen iyileşmesi ve estetik öncesi hissine kavuşması 6 ay ile 1 yıl kadar bir zaman alır.

 

Burun ameliyatları ağrılı mıdır?

Genelde bir şey olmayacağı söylense de ameliyat sonrası ilk bir iki saat burunda çok hafif bir yanma hissi olabilir ancak anestezik ilaçlar nedeniyle bu çok fazla hissedilmez, hasta hissetmeyebilir bile. anestezinin etkisinden kaynaklanmaktadır. Bundan sonraki süreçte asla ağrı yaşanmaz. Çoğu hasta burun kemiği kırılacağı için günlerce ağrı çekeceklerini düşünür ancak bu endişe yersizdir.

 

Bazı burunları incelediğimizde onların estetik çekiciliğini hemen fark edebiliriz. Bu fenomenin açıklaması nedir?

Operasyonlar tek tip olmayıp kişiye özeldir, her kişinin kendine özgü bir çenesi ve elmacık kemikleri, kısacası yüz yapısı vardır, dolayısıyla bu bölgeye burun şekillendirme yapılır. İnsanın yüz yapısı neyin mümkün olup neyin mümkün olmadığını gösterir. Önemli olan kişinin hayalindeki burnu yapmak değil, kişinin yüzüne ve isteklerine en uygun burnu yapmaktır.

 

Burun estetiği ameliyatını kim yapmalı? Plastik cerrahlar mı yoksa kulak burun boğaz uzmanları mı?

Rinoplasti ve septoplasti farklı uzmanlık alanları gerektiren konulardır ve bu konuda ameliyat olabilmek için kapsamlı sertifikasyon gerekmektedir. Her iki alanda da sertifikam var. Doktor seçerken hangi alanda veya her iki alanda da uzman olup olmadığına dikkat edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken diğer konu ise doktorun tecrübesi ve önceki çalışmalarıdır.

 

Burun revizyon ameliyatı nedir?

Revizyon burun ameliyatı, ilk ameliyatta sonuçtan memnun olunmaması veya iyileşme sürecinde istenmeyen iyileşen dokuların oluşması sonucu ihtiyaç duyulan bir durumdur. Dolayısıyla ilk operasyon ve operasyon sırasında yapılanlar, dokuya uygun bakım gerektiren revizyon şansını azaltır. Buradaki temel prensip, daha önce ne yapılmış olursa olsun, dokuya tekrar dikkat edilerek burnun doğal ve hiç ameliyat edilmemiş görünümüne kavuşturulmasıdır.

 

Rinoplasti Hakkında Yanlış Bilinenler

Çoğu hastamın burun estetiği ameliyatı ile ilgili sorduğu sorular ve korkular benzerdir. Bunlar genellikle internetteki bilgi kirliliğinden kaynaklanan veya etrafta duyulan yanlış bilgilerdir. En sık duyduğum bu hataları netleştirmek adına kısaca özetledim:

 

*Ameliyat sonrası buruna konulan tampon ağrı ve sızıya sebep olur, günlerce burunda kalır. (Yanlış)

Bu soruların başında genellikle ameliyat sonrasında buruna yerleştirilen tampon gelir. Burun ameliyatının ilk yıllarında, baskı oluşturarak kanamayı durduracak maddeler gelişmediği için burun içine konulan ve bir iki gün bekletilen yağlı bezler kullanılıyordu. Ameliyat açısından kolaylık sağlasa da ameliyattan bir veya iki gün sonra çıkarıldığında oluşan yapışkanlığın yarattığı ağrı ve acı hastalarda aynı etkiyi bırakmıyordu.

 

Son yıllarda burun estetiği ameliyatından sonra burun içerisine havalı silikon pedler koyuyoruz. Bir haftaya kadar burunda kalabildiği gibi, içindeki delikler sayesinde hastanın nefes almasına da yardımcı olur. Operasyonun 5. gününde burun içerisine koyduğumuz silikon hava tamponlarını ağrısız ve acısız bir şekilde rahatlıkla çıkarabiliyoruz. Ameliyattan sonraki 1 hafta içerisinde hem tamponlar, hem alçı hem de dikişler alınmakta ve hastalarım günlük aktivitelerine veya işlerine başlayabilmektedir.

 

*Burun estetiği ameliyatından sonra haftalarca yüzümde şişlik ve morluk oluşuyor. (Yanlış)

Hastalarımla ilk görüşmelerimde duyduğum ve zamanla gelişen bir diğer korkum da ameliyat sonrası yüzde oluşan morluk ve şişliklerdir. Burun kemiğinin her iki taraftan kırılması sonucu oluşan şişlik ve morlukları en aza indirmek için osteotomi adı verilen “tünel” veya “kanal tekniği” yöntemlerini kullanıyorum. Böylece ameliyat sonrası 3-4 saatlik buz uygulamasıyla yüzde, göz çevresinde ve göz altlarında çok az şişlik oluşmasına neden olur ve ilerleyen günlerde iyileşme çok hızlı gelişir. Sonuç olarak burun ameliyatlarında burun kemiğinin kırılması esas ameliyatın temelini oluşturan bir yöntemdir. Bunun uygun ve deneyimli ellerde, anatomiye ve çevre dokulara saygılı bir şekilde yapılması şişlik ve morarma süresini en aza indirir.

 
*Burun estetiği ile istediğim buruna sahip olsam bile nefes alışım eskisi gibi olmayacak. (Yanlış)

Bir KBB uzmanı olarak benim için en önemli şey hastalarımın ameliyat sonrası burnundan rahat nefes alabilmesidir. Genel olarak burun estetiği ameliyatı yaparken burnun çökme riskine karşı burun septumuna müdahale etmekten çekinen cerrahlar olabilir. Bu durum, septumda eğrilik ya da nefes almayı etkileyen bir durum varsa, burun şekli iyi olsa bile nefes alma sorunlarına neden olabilir. Bunun için cerrahi teknikler de bilinmektedir. Septum kıkırdaklarına yapılacak dikkatli müdahaleler ve burun etlerine yapılacak küçültme girişimleri ile istenilen sonuçlar elde edilmektedir. Böylece burun hem estetik hem de fonksiyonel olarak işlevini tam olarak yerine getirir.

 

*Burun estetiği sonrasında burnum çok kalkık veya küçük olacağı için doğal görünmeyecektir. (Yanlış)

Ameliyat öncesi ve sonrasında en sık sorulan soru “Ameliyat sonrası burnum doğal görünecek mi?” sorusudur. Doğallık denilince akla gelen ilk şey burun deliklerinden başlayarak yüz şekline göre kendini çok iyi gösteren bir burun şeklinin olmamasıdır. Yani kemerli bir burnu sınırlar dahilinde almak, çok kalkık olmayan burun ucunun yeterince yükseltilmesi ve burun deliklerinin gözün iç kenarını aşmayacak şekilde küçültülmesi anlamına gelir. Bu sayede burun estetiği ameliyatı olmuş bir hastaya dışarıdan bakıldığında ameliyat olduğu belli olmayan doğal bir burun yapısına sahip olduğu görülür.

 

*Burun estetiği ameliyatı olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak şart değildir. (Yanlış)

Burun estetiği ameliyatının yapılabileceği yaş aralığı, hastanın kemik ve kıkırdak dokusunun gelişimiyle orantılı olarak kadınlarda 17, erkeklerde 18 yaşından itibaren yapılabilmektedir. Çok istisnai durumlar dışında kemik ve kıkırdak dokusu gelişimini tamamlamamış gençlere burun estetiği yapılmamalıdır.

 

 

Tip Estetiği ve Rinoplasti

Rinoplasti ameliyatı başlı başına zor ve karmaşık bir ameliyattır. En zor kısım burun ucunun doğal, fazla kalkık olmayan ve yüze yakışan halini yakalamaktır. Burun ucu yüzdeki en değişken noktadır. Burnun şekli, kanalları, uzunluğu ve genişliği hastadan hastaya farklılık gösterir. Burnun şeklinin yanı sıra derinin yumuşak ya da sert olması da önemli bir faktördür.

 

Burun ucu deri, deri altı doku ve alt yan kıkırdaklardan oluşur ve “M” harfine benzer bir görüntü oluşturur. Burun kıkırdaklarına müdahale edilerek burun ucunun yönü, genişliği, dikey yüksekliği ve üst dudak ile burun ucu arasındaki açıda değişiklikler yapılabilir.

 

Bu nedenlerden dolayı aslında tek başına burun ucuna uygulanan özel bir operasyon yoktur çünkü burun estetiği bir bütündür. Çoğu zaman burun ucunun şekli değiştiğinde arkasındaki kemik ve kıkırdaklara da müdahale edilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Burun estetiğinde asıl ve önemli olan burun tipinden ziyade burun kemiklerinin şekillendirilmesidir ve asıl değişiklik ancak bu şekilde mümkün olur.

 

Tıpkı puzzle yapmak gibi parçalar arasındaki bağlantıyı kurmak ve o parçaları doğru yerlere koymak gerekiyor. Bu nedenle burun estetiği ameliyatı yapacak doktorun bilgi, tecrübe ve teknik çalışmalarının yanı sıra sanatsal yönünün de güçlü olması gerekir.

Op. Dr. Tamer Haliloğlu
Op. Dr. Tamer Haliloğlu

Bu blog yazısı Op. Dr. Tamer Haliloğlu tarafından yazılmıştır. .